Batı’yı sallayan röportaj… Son Rus Çarı, ABD basınına hangi mesajları verdi?

ABD’li muhafazakar gazeteci Tucker Carlson’ın dün gece yayınlanan Putin röportajının yankıları sürüyor. ABD medyasında yoğun tepkiyle karşılaşan Carlson, Ukrayna Savaşı’ndan bu yana Putin’le ilk röportaj yapan Batılı gazeteci oldu.

Batı’yı sallayan röportaj… Son Rus Çarı, ABD basınına hangi mesajları verdi?
REKLAM ALANI
Yayınlama: 09.02.2024
A+
A-

Tucker Carlson, yıllardır ABD’nin en çok ilgi çeken gazetecilerin başında geliyor. Fox News’un en parlak ekran yüzü olarak sunuculuk yaptığı dönem, Carlson’ı muhafazakâr ABD’liler önünde bir fikir önderine dönüştürdü. ABD’de giderek yükselen kültür savaşlarında muhafazakâr kitlelerin fikirlerini dinlediği ve ona göre şekillendirdiği figürlerden biri Carlson’dı.

Ancak Carlson’ı birçok muhafazakar ünlüden ayıran bir özelliği vardı. Programına sadece muhafazakarları değil, müesses nizam karşıtı herkesi çıkarıyordu. ABD istihbaratı, Pentagon, küresel silah şirketlerifinans devleri gibi müesses nizam parçası yapılara düşman birçok isim Fox News’da Carlson sayesinde boy gösterdi. Hatta, Carlson komünist gazeteciler bile ekranına çıkartmıştı! Muhafazakâr bir kanal olan Fox News’da bu devrim niteliğinde bir olaydı. Carlson’ın Trump’tan nefret ettiğini söylediği konuşmaları basına sızınca başı dertten kurtulmadı. Oy sayım şirketi Dominion’ın Fox News’a seçim gecesi üzerinden manipülasyon iddiasıyla açtığı davada fatura Carlson’a kesildi ve Fox’tan ayrıldı.

ELON MUSK’IN STARI

Carlson Fox’tan ayrılınca bir internet programına başladı. Bunun için en uygun platform, önceden engellenen muhafazakâr figürlerin engellerinin birer birer kaldırıldığı Elon Musk’ın Twitter’ıydı. Musk, Carlson’a platform açmakla kalmadı, doğrudan reklamını da yapmaya başladı. Bütün gazetecileri yeni adıyla X platformunda canlı yayınlar yapmaya devam etti. Tucker Carlson, diğer muhafazakarlardan farklı olarak İsrail’e soğuk bakıyordu. Ona göre ABD halkının vergileri, İsrail de dahil olmak üzere ülke dışında harcanmamalıydı.

7 Ekim’de Hamas’ın Aksa Tufanı saldırısı yaşanınca, muhafazakârlar arasındaki iç savaş daha da belirginleşti. Eskiden aşina olduğumuz İsrail ve tüm dış müdahalelere destek veren şahin merkez muhafazakarlarına karşı izolasyoncu bir grup ortaya çıktı. Carlson da bu yeni grubun sembol isimlerinden biriydi.

Tucker Carlson, müesses nizamla sürtüşmesinin karşılığını almaya başlamıştı. Ortaya çıkan bilgilere göre ABD istihbaratı, Carlson’ı takip ediyor, haberi olmadan maillerini inceliyordu. Özellikle merkez medyada Carlson’la ilgili “Rusya’ya çalışıyor” iddiaları ortaya atıldı.

ABD’Yİ SARSAN RÖPORTAJ

Carlson’ın Moskova’ya geldiği duyulduğunda ortalık tam anlamıyla birbirine girdi. CNN’den meşhur gazeteci Christian Amanpour, kendilerinin de Putin’le röportaj için isteklerini defalarca ilettiklerini ancak karşılık alamadıklarını söyledi. Batı medyasında Carlson için “Putin’e propaganda alanı açıyor” ifadesi kullanıldı. Hatta, Rus stratejist Alexander Dugin’in suikaste kurban giden kızı Darya Dugina’nın da adının olduğu “Ukrayna suikast listesi” Myrotvorets’e Carlson’ın da adı eklendi. Hillary Clinton, Carlson için “Putin’in yavru köpeği” ifadesini bile kullanmıştı.

Ancak röportaj, yarattığı heyecanı karşılar nitelikte olmadı. Röportajın içeriği, Putin’in birçok röportajından ya da konuşmasından farksızdı. Carlson, Putin’in “dünya ateşten bir topken” diye başladığı tarih dersini pek müdahale etmeden dinledi. Rusya devlet başkanı, Ukrayna’nın tarihsel geçmişini ve aralarındaki gerginliğin temellerini anlattı.

Putin, Bill Clinton’ın başkan olduğu dönemde ona Rusya’yı NATO’ya almak isteyip istemediklerini sorduğunu anlattı. Clinton, ona önce “evet” dese de İstihbarat yetkilileriyle görüştükten sonra cevabın “hayır” olduğunu anlattı. Putin’e göre Rusya, Batı’yla iyi geçinmeyi denemişti.

Carlson’ın “Batı, Çin’den ziyade Rusya’dan korkuyor” cümlesine Putin müdahale etti. “Devasa ekonomisi ve bizi defalarca katlayan nüfusuyla Çin, tartışılmaz bir güç. Bence Batı, güçlü bir Çin’den çok daha fazla korkuyor” ifadesini kullandı.

Yapay zekâ tartışmaları içinse, artık cinin şişeden çıktığını, aynı barut gibi dünyaya yön verecek bir teknoloji olduğunu söyledi. Yapay zekanın negatif şekilde kullanılmasının bir tehdit olduğunu ve zamanı geldiğinde devletlerin yapay zeka kontrolü sağlayabilmek için bir araya geleceklerini iddia etti.

Röportajın ilgi çekici bir kısmı, Kuzey Akımı 2 saldırısıyla ilgiliydi. Carlson’un “saldırıyı kim yaptı?” sorusuna Putin “sen yaptın!” diye yanıt verdi. Carlson’ın “ben o gün meşguldüm” diye esprili bir şekilde verdiği yanıttan sonra Putin, ABD’nin saldırıyı yapmak için hem geçerli sebepleri olduğunu hem de bunu başarabilecek kapasitesi olduğunu iddia etti. Tucker Carlson, röportajın sonunda Putin’den Rusya’da ajan faaliyetleri yürütmekten ötürü hapiste olan Amerikalı Wall Street Journal gazetecisi Evan Gerşoviç’i “iyi niyet gösterisi” olarak serbest bırakmasını istedi. Putin, pek niyetli olmasa da ABD’de hapiste olan bir Rus karşılığında değiş-tokuş yapılabileceğini vurguladı.

Özetle, röportaj, içerikten ziyade Carlson gibi popüler bir figürün kitlesine ulaşması sebebiyle ilgi çekti. Batı kamuoyu, savaş başladıktan sonra ilk kez Putin’i bu kadar uzun ve net dinlemişti. Bu röportaj sonrasında dahi, Carlson’ın gerçeğin peşinde namuslu bir gazeteci mi, alacağı tık sayısına bakan bir tüccar mı yoksa Rusya’ya çalışan bir ajan mı olduğunu söylemek zor. 3 ihtimal için de üretilen tezler önümüzdeki günlerde tekrarlanacak. Ancak Carlson’ın ulaştığı ve Trump’la da örtüşen izolasyoncu muhafazakâr kitlenin Rusya’ya pek önyargılı olmadığı aşikâr. Bu röportaj sayesinde Putin’e daha fazla sempati besleyip beslemeyeceklerini tespit etmek ise en azından şimdilik zor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.