CHP’li Adıgüzel’den arıcı tulumlu tepki

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamasında arıcı tulumu giyerek arıcıların meslekte yaşadığı sorunlara dikkat çekti.

CHP’li Adıgüzel’den arıcı tulumlu tepki
REKLAM ALANI
Yayınlama: 09.05.2024
A+
A-

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında arıcı tulumu giyerek arıcıların sorunlarına dikkat çekti. Türkiye’nin bal üretimi konusunda dünyada 2. olduğunu belirten Adıgüzel, “Ama, hem üretim maliyetlerindeki artış hem de sahte bal, arıcılık sektörünü 3 yıldır sekteye uğramıştır. Arıcılık yapan kişi sayısı azalmış, sektörden kopuşlar başlamıştır. Bu yılki sektörden kopuş %30’un üzerindedir” dedi.

‘TÜRKİYE SAHTE BAL CENNETİDİR’

Arıcılık sektörünün başlıca sorunlarına değinen Adıgüzel, üretim maliyetlerinin artışını örnek gösterdi. Bir kilo balın Temmuz 2023’te 127 lira olduğunu anımsatan Adıgüzel, şimdi 200 liranın üzerinde olduğunu belirterek kovan başı 60 lira desteğin yetersiz olduğunu aktardı. Türkiye’de 9 ay arıcılık yapılabildiğini vurgulayan Adıgüzel, arıcıların yüzde 75’inin gezginci olduğunu söyledi. AdIgüzel, gezginci arıcıların yılda bin kilometrenin üzerinde yol gittiğini de belirterek akaryakıt desteği sağlanması gerektiğini ifade etti. Arıcıların üretim alanlarında da zorluk yaşadığını söyleyen Adıgüzel, “Arı konaklaması için hiçbir ücret alınmaması gerektiği halde; bazı mahalli idareler aşırı ücret istemektedir. Arı konaklamasındaki bir diğer sorun da meralarda arıcılık yapılmasının yasak olmasıdır. Mera kanununa göre meralarda arı konaklamasına izin verilmemektedir” dedi. Arıcıların bitkilerin devamlılığını sağladığına vurgu yapan Adıgüzel, “Dünya ülkeleri bunun için arıcılara polinasyon desteği bile vermektedir. Türkiye’de ise desteği bırakın, bunu bedavaya yapan arıcıyı meradan engelliyorlar” ifadelerini kullandı. Adıgüzel, Balda taklit ve hile yapımının arıcılıkta yaşanan en büyük sorun olduğunu söyleyerek “Türkiye sahte bal cennetidir. Tarafsız bir laboratuvara piyasadan aldığımız ballarda yaptırılan analizlerde raflarda bulunan balların %80 civarının hileli bal olduğu belirlenmiştir” dedi.

’15 BALDAN 14’Ü ŞÜPHELİ’

Türkiye’den Avrupa Birliği’ne ihraç edilen 15 parti baldan 14’ünün şüpheli olduğunu belirten Adıgüzel, “Türkiye için bir faciadır. Bugün kahvaltıda bal yeyip gelen 10 milletvekili arkadaştan 8’i,  yediğiniz bal sahte, bilesiniz” ifadelerini kullandı. Balın taklit edilmesi en kolay, analiz edilmesinin ise en zor gıda olduğunu ekleyen Adıgüzel, şu önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı:

“Maliyetler dikkate alınarak bal alım taban fiyatı belirlenmelidir.Sahte balı en aza indirmek için: Sözleşmeli Üretim Modeline Arıcılık Dahil Edilmelidir. Bal kayıt altına alınmalıdır. Türkiye’de arıcılık sektöründe üretilen balın kovandan sofraya izlenebilirliğinin sağlanması için: arıcılıkta tüm girdilerin kontrollü ve denetlenebilir olması, arıcılık yapılan bölgelerin arı sağlığı ve arı ürünlerine olumsuz etkisi olabilecek her türlü tarımsal ilaç ve işlemden arındırılması gerekmektedir. Tüm arı ürünleri kayıt altına alınarak kontrollü ve izlenebilir model geliştirilmelidir.Sahte Ürünlerin Tespiti ve Önlenebilmesi İçin, tüm dünyada kullanılan NMR cihazı aktif şekilde kullanılmalıdır.Tüm arı ürünleri üretimden tüketime izlendiğinde, kayıtsız ve sağlıksız arı ürünleri piyasada engellendiğinde; üreticinin doğal ürünü pazar bulabilecek, tüketici de güvenilir arı ürünlerine ulaşmış olacaktır.Arı ürünlerinde denetim nihai ürün bazında değil; kovanlıkta başlamalıdır.Bu nedenle marketler, paketleyiciler ve bal satışı yapan yerler sıkı bir denetime tabii tutulmalıdır. Tağşişin yanı sıra e- ticaret sitelerinde üzerinde herhangi bir etiket bilgisi ve işletme kayıt numarası bulunmayan balların satışının yapılmasına izin verilmemelidir.  Sahteciliğin belirlenmesinde yeterli olmayan Türk Gıda Kodeksi Bal tebliği kapsamı genişletilmelidir.  Arı ürünlerinde kriterlere uygunluğun denetlenmesi sadece Tarım ve Orman Bakanlığının sorumluluğunda değildir. Toplum sağlığının korunması anlamında Sağlık Bakanlığı’nın, sahtekarlık ve dolandırıcılık anlamında İçişleri Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın , vergi kaçakçılığı konusunda Maliye Bakanlığı’nın da sorumluluğu altına girmektedir.5 Bakanlığı ortaklaşa göreve davet ediyorum.”

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.