8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi kadın dernekleri temsilcileri ve avukatların yer aldığı “Kadın Mücadelesi ve Kazanımları Konferansı” yapıldı.
Altınbaş Üniversitesi öğrenci kulüplerinin düzenlediği Gayrettepe Konferans Salonu’nda yapılan konferansta 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dan, feminizme kadar birçok konu konuşuldu. İlk oturumda İstanbul Barosu Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Komisyonu Kurucusu avukat Muazzez Çörtelek, feminizmin tarihsel sürecine değindi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de “Mücadele tarihini görmüş oluyoruz. Kadınlar hep mücadele ediyorlardı.
Yüzyıllardır süren toplumsal cinsiyet
eşitsizliğini konuşuyoruz” ifadelerini
kullandı. Ataselim ayrıca son
dönemde farklı ideolojik görüşten
kadınların, kadın hakları için bir arada
olmasının önemli olduğunu vurguladı.
Avukat Nazan Moroğlu ise kadınların haklarına ilişkin
hazırlanmış olan uluslararası
sözleşmelere değindi.
KARAMSAR DEĞİLİZ
Cinayetlerini Durduracağız
Platformu temsilcisi avukat Esin
İzel Uysal ve İstanbul Barosu Kadın
Hakları Merkezi Sözcüsü avukat Birsen
Baş Topaloğlu 6284 sayılı kanunun
önemine vurgu yaptı. Topaloğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden daha çok
saldırı altında olan bir yasa. Mücadeleyi ve dayanışmayı güçlendirdik.
Kadınlara haklarını anlatabildik. İstanbul Sözleşmesi’ni anlatarak bilinir
hale getirdik. Zor günlerden geçiyoruz ancak karamsar değiliz” dedi.
‘LAİKLİK YOK SAYILIYOR’
Moroğlu, “Türkiye kadın
haklarını bir kenara koymaya
başladı. Demokrasinin ve
laik düzenin olmadığı bir
ortamda kadın hakları da bir
kenara konur” dedi. İstanbul
Sözleşmesi’ne de değinen
Moroğlu, “Meclisin kabul
ettiği İstanbul Sözleşmesi
tek imzayla feshedildi.
Şimdi Anayasa Mahkemesi kararları
sayılmıyor, laiklik yok sayılıyor.
Atatürk ilkeleri doğrultusunda
mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Diğer bir oturumda da Hayata
Destek Derneği’nden Ayşen Seyhan
ve İstanbul Barosu İnsan Hakları
Merkezi Sözcüsü avukat Bedia
Ayşegül Tansen Gümüş de göçmen
kadınların yaşadıkları sorunları
ve uluslararası haklarını
dile getirdi. Seyhan,
göçmen kadınların
sağlık olanaklarına
erişimde sıkıntılar
yaşadığını vurguladı.