İşçinin, emekçinin bayramı 1 Mayıs geldi. Yarın emekçi kitleler meydanları dolduracak. 1 Mayıs için haftalardır Taksim’e çağrı yapan Arzu Çerkezoğlu Cumhuriyet TV’de iktidarın Taksim yasağını değerlendirdi.
Uluslararası Birlik mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, yarın ülke genelinde kutlanacak. Sendikalar, demokratik kitle örgütleri haftalar öncesinden bu yıl 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama çağrısı yaptı.
Anayasa Mahkemesi’nin geçtiğimiz yıl ekim ayında Taksim yasağının hukuksuz olduğuna hükmetmesinin ardından Taksim çağrısı büyüdü.
İktidar tarafından gelen açıklamalar ise Taksim yasağının devam edeceği yönünde.
Konuya dair Cumhuriyet TV’ye değerlendirmelerde bulunan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Taksim’i özgürleştirmenin demokrasi açısından elzem olduğunu vurguladı.
“HUKUK DIŞI YASAK SON BULMALI”
Çerkezoğlu, “Yarın dünyanın her yerinde binlerce kilometre ötede yüzünü hiç görmediğimiz ve görmeyeceğimiz sınıf kardeşlerimizle aynı duyguyla ve talepler alanlarda olacağız” dedi ve şöyle devam etti:
“80’li yıllardan itibaren Taksim’i özgürleştirebilmek için işçi sınıfının, gençlik hareketinin, toplumsal muhalefetin olağanüstü bir mücadelesi oldu. Bu mücadelede de arkadaşlarımızı kaybettik. Taksim’i özgürleştirme mücadelesi doğrudan bir demokrasi meselesidir.
Biz Taksim’de dünyanın en büyük 1 Mayıslarını yaptık. Bu yıl tüm Türkiye’de son yıllarda ağırlaşan ekonomik kriz, hepimizin yoksullaştığı ve emeğin taleplerinin çok daha can yakıcı olduğu bir süreçte 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. 2024 1 Mayıs’ında biz bu hukuksuz akıl dışı yasağa son vermek istiyoruz.”
Anayasa Mahkemesi’nin kararını anımsatan Çerkezoğlu, “Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs meydanı olduğu tarihsel, toplumsal ve hukuksal bir gerçektir. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmayan bir Türkiye’de bu bizim için aynı zamanda Anayasa Mahkemesi kararına sahip çıkmaktır. İşçi sınıfı olarak Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutlamak için özellikle seçim sonrası çalışmalarımızı başlattık” dedi.
“1 MAYIS HERHANGİ BİR GÜN DEĞİL”
İktidarın yasakçı tutumunu devam ettirdiğini belirten Çerkezoğlu, “Biz de kararlılığımızı devam ettiriyoruz. İçişleri Bakanı Taksim’in belirlenen miting alanlarından biri olmadığını söyledi. 1 Mayıs herhangi bir toplantı ya da miting değil. 1 Mayıs bizim için herhangi bir gün değil. Yılın 365 günü çalışan işçilerin yılın bir gününde kendi taleplerini kendi belirledikleri meydanda söyleme hakkı var. Bu ülkenin tüm değerlerini biz üretiyoruz, yılın 365 günü bazı iş kollarında 24 saat çalışıyoruz.
İktidar Taksim’in tarihsel anlamı nedeniyle o meydanda binlerce işçinin bir araya gelmesini istemiyor. En barışçıl, en kararlı halimizle meydanlarda olacağız. Yeni bir mücadele sürecinin başlangıcını yapacağız” ifadelerini kullandı.
“SEÇİMDE HALK İKTİDARA ‘DUR’ DEDİ”
İktidarın Taksim yasağının emekçi kitlelere bakışının bir yansıması olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, “Taksim’i yasaklamak açlık sınırının altındaki asgari ücrete bizleri mahkum etmek, emekliye 10 bin lira ile yaşayın demek aynı zihniyetin ürünüdür. Bunu değiştirmemiz lazım.
Türkiye çok önemli bir seçim sürecinden geçti, 31 Mart bir yerel seçim olmanın ötesinde anlamlar taşıyordu. 22 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidarın sınıfsal ve siyasal tercihleri bu ağır tabloyu yarattı. Seçimde halk buna ‘dur’ dedi ve bu politikaları onaylamadığını ortaya koydu. Milyonlarca işçi ve emekçinin sesinin 1 Mayıs’ta yankılanacağı önemli bir 1 Mayıs yaşayacağız” diye konuştu.
Çerkezoğlu sözlerini tüm emekçi kitlelerin 1 Mayıs Uluslararası Birlik mücadele ve Dayanışma Günü’ni kutlayarak ve Taksim çağrısını yineleyerek bitirdi.