Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medyadan CHP’ye sert eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi, rüşvetle, yolsuzluklarla, rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz dedi.
KILIÇDAROĞLU’NDAN SERT MESAJLAR: “CHP RÜŞVETLE, YOLSUZLUKLA ANILAMAZ”
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süredir süren sessizliğini sosyal medyada yayınladığı bir video ile bozdu. CHP’nin temel misyonlarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, parti içi arınma çağrısı yaptı ve sert mesajlar verdi.
Kılıçdaroğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet Halk Partisi, rüşvetle, yolsuzluklarla, rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz. Hesap vermek her CHP’linin namus borcudur.”
“Yolsuzluğa bulaşmış olanlar partiden arındırılmalıdır.”
“CHP kardeşlik sürecinin içinde olmalı, risk almalı, dışında kalmamalıdır.”
CHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, partinin sıradan bir siyasi yapı olmadığını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin birinci misyonunun siyaseti temiz tutmak olduğunu belirtti:
“Her parti savrulabilir ama Cumhuriyet Halk Partisi rüşvet ve yolsuzluklarla anılamaz. Üzerinde böyle şaibelerle yol alınamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir.”
Partiyi, toplumu “ahlaki uyanışa” çağıran bir yapı olarak tanımladı.
Eski genel başkan, CHP’nin ikinci misyonunun Türkiye Cumhuriyeti devletine dış politikada yön vermek olduğunu söyledi:
“Türkiye, Ortadoğu’dan Asya’ya, Kafkaslar’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada söz sahibidir. Sıkıştırılamaz.”
“CHP bu süreçlerde risk almalı, devletin ali menfaatleri için elini taşın altına koymalıdır.”
İsrail ve ABD’yi hedef alan Kılıçdaroğlu, bu iki ülkenin Ortadoğu’da Türkiye’yi tökezletmeye çalıştığını savundu.
Milletin CHP’den beklentisinin “kardeşlik sürecine öncülük etmek” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, tarihin doğru tarafında kalmak için cesaret gerektiğini vurguladı:
“Tarih önünde aziz milletimizle hak, hukuk ve adalet yürüyüşü devam edecek.”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, parti içi tartışmaların sürdüğü dönemde siyasi gündeme yeniden damga vurdu.
