2024 için çevresel sürdürülebilirlik hedefiniz nedir?
2024’ün ilk haftasını geride bırakırken yıl için arzu ettiğiniz gelişmeler adına küçük de olsa adımlar atmayı sürdürüyorsunuzdur umuyorum. Çünkü hiçbir geride kalması gereken aniden geride kalıp hayatımızda hiç yaşanmamış bir durumda olamaz. Tam da bu nedenle geride bırakmak için küçük adımları azımsamamak gerekir. Bir gün bir bakmışsınız her şey epeyce ötede kalmış ve bırakmak için atılan her bir adım sizi arzu ettiğiniz yolculukta sayısız deneyim dolu durağa götürmüş. Bu duraklarınızdan birkaçı çevresel sürdürülebilirliğe de temas ederse hem kendinize hem de gezegene bir armağan sunmuş da olursunuz.
Gezegendeki kritik eşikler teker teker aşılırken 2024 yılı için çevresel sürdürülebilirlik hedefi ne koymayalım konusunda kafanız karışıksa size dört önerim olacak.
GIDA İSRAFI KONUSUNDA FARKINDALIK YARATIN
İnsan türü olarak tıpkı su gibi gıdanın da yaşamsal önemi tartışmaya kapalı. Ancak tarladan soframıza gelene kadar büyük miktarda gıda israf ediliyor. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre küresel ölçekte 1.3 milyon ton gıda çöpe atılıyor ve ne yazık ki atılan gıdaların en az yüzde 40’ı yenilebilecek durumda. Gıda israfını durdurursak insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 6 ila yüzde 8’i azaltılabilir. Unutmadan yerel ve mevsime uygun beslenmeyi hem bütünsel sağlığınız hem de gezegen sağlığı için ihmal etmeyin.
SUYUN KIYMETİNİ BİLİN
Geçen yıl hem ülkemizde hem küresel ölçekte ciddi bir su krizi yaşandı. İklim değişikliği ve El Nino’nun etkisiyle gıda güvenliğinden kişisel hijyene kadar birçok alanda büyük hasarlar oluştu. İstanbul özelinde ise aylarca barajlarda azalan su seviyesi ve bu konuda yapılan farkındalık çağrıları vardı. Yağmurlar yağdı, barajlardaki su yükseldi ve ne yazık ki birçok kişinin gündeminden su krizi kalktı. Ancak üzgünüm ki ülkemizin 2030 yılından itibaren su baskısı yaşayan ülkelerden su fakiri ülkeler kategorisine geçeceğini öngörüyor. Birleşmiş Milletler’in su kaynaklarının korunması için çalışan bölümü BM Su’ya göre ise 3.6 milyar insan yılda en az bir ay yeterli suya erişemiyor ve bu sayının 2050 yılına kadar 5 milyarın üzerine çıkması bekleniyor.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUSUNDA HAREKETE GEÇİN
Evlerde kullandığımız enerji giderek pahalılaşıyor ve sera gazı emisyonlarına katkı yapıyor. Haliyle hem bütçenizi zorluyor hem de çevresel etkileri bakımından olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bina ısı yalıtımı yapmak, yaşadığınız kent güneşli günleri fazla olan bir kentse evinizin çatısına güneş paneli kurmak, beyaz eşya seçimlerinizde enerji verimliliği yüksek ürünleri tercih etmek, radyatörlerin ve kombinin yıllık bakımlarını yaptırmak, elektrik süpürgesinin filtresini düzenli olarak temizlemek, LED aydınlatmalar tercih etmek ve kış ayında olduğumuz için bunu kışa göre yazıyorum ev içi sıcaklığında ideal bir sıcaklık oluşturmak atacağınız adımlardan bazıları olabilir. Unutmamak lazım ki kış aylarında evde tişört ile yaşamamıza gerek yok.
GARDIROBUNUZDAN ALIŞVERİŞ YAPIN VEYA İKİNCİ EL ÜRÜNLERİ TERCİH EDİN
Moda endüstrisi gezegenimiz için en büyük kirleticilerden biri. Avrupa Parlamentosu’nun verilerine göre küresel karbon emisyonlarının yüzde 8 ila 10’u giysilerden ve ayakkabılardan geliyor. Bu miktar havacılık ve denizcilik sektörünün toplam emisyonlarına eşit. Moda endüstrisinin 2050 yılına kadar dünyanın karbon bütçesinin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturacağı öngörülüyor. “Peki bu durumda ne yapmalıyım?” diyorsanız size iki önerim olacak. İkisi de hem sizin otantik benliğinizi ortaya çıkarıyor hem de gezegene destek oluyor. Gardırobunuzdan alışveriş yapın veya ikinci el ürünleri tercih edin. İkinci el konusu küresel ölçekte yükselen bir yaklaşım. ABD merkezli thredUp ve GlobalData’nın 2021 Resale (yeniden satış) raporuna göre toplam ikinci el pazarının hacminin 2029 yılına kadar 80 milyar ABD dolarına ulaşarak hızlı modanın neredeyse iki katına çıkacağı öngörülüyor.