Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Dünya Sokak Hayvanları Günü kapsamında basın açıklaması yaptı. Açıklamada, sokak hayvanları gününün tarihçesine değinilerek sokak hayvanlarının Türkiye’deki durumuna ilişkin yorum yapıldı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Dünya Sokak Hayvanları Günü kapsamında basın açıklaması yaptı. Açıklamada, sokak hayvanları gününün tarihçesine değinilerek sokak hayvanlarının Türkiye’deki durumuna ilişkin yorum yapıldı.
Açıklamada, “Öncelikle sokakların köpek üretmediği ve bu sorunun insan eliyle yaratıldığı gerçeğinden hareketle, yine sorunu yaratanların çabalarıyla bu canlıların ihtiyaçlarının karşılanması, refahının sağlanması, en insani yaklaşımla popülasyonun yönetilmesi hepimizin ortaklaşması gereken bir gerçektir. Değişen yaşam koşulları, kalabalık şehirler, insan atıklarının fazlalaşması, bilinçsiz besleme konuyu her geçen gün daha karmaşık hale getirmekte, artan popülasyon konusunda sadece hayvan seven ve sevmeyen tarafların tepkilerine göre tavır alındığı için çözüm konusunda gerçekçi adımlar atılamamaktadır” denildi. 2004 yılında çıkarılan yasayla birlikte sahipsiz hayvanlar konusundaki uygulamaların sorumluluğunun yerel yönetimlere ve il özel idarelerine verildiği anımsatılan açıklamada, çeşitli sebepler yüzünden yerel yönetimlerin görevlerini yerine getiremediği aktarıldı.
‘POPÜLASYON YÖNETİMİ YAPILMALIDIR’
Açıklamada, sokak hayvanlarının nüfusundaki artışın insanlarda korkuya sebep olduğu vurgulanarak “Artan bu popülasyon her şeyden önce hayvan refahına da aykırıdır. Sokaklarda olumsuz şartlarda yaşamaya mahkum bırakılan hayvanlar, çok sık üremekte, yavrular beslenemeden hastalanarak ölmekte, bir şekilde hayata tutunanlar da hastalık, açlık, trafik kazaları, aşırı sıcak ya da aşırı soğuk hava olayları ile gerçekten bir yaşam mücadelesi vermektedir. Objektif ve samimi bir yaklaşımla şunu söyleyebiliriz ki, insan eliyle yarattığımız bir sorunun mağdurları hayvanlar olmuştur” denildi.
‘KISIRLAŞTIRMA SEFERBERLİĞİ İLAN EDİLMELİ’
Konuya ilişkin çözüm önerileri sunan TVHB, şunları aktardı:
Yerel yönetimler için en önemli sorun bütçe planlaması olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun için İhtiyaç duyan belediyelere bakımevlerini inşa edebilmeleri için sadece bu amaçla kullanabilecekleri uygun krediler sağlanmalı ve teşvikler verilmelidir.Avrupa Birliği projeleri, özel sektörün sosyal sorumluluk projeleri gibi konulara ayırdıkları bütçelerden faydalanma sorunların çözümü için uygun adımlar olabilir. Bakımevi ve barınak tanımları kanunda ayrıntılı olarak belirtilmeli, standartları belirlenmeli, çevre yaban hayatı, insan ve hayvan sağlığı gözetilerek inşa edilmelidirler. Sahipsiz hayvan bakımevleri/barınaklar, acil hayvan nakil araçları, hayvan toplama aracı, hayvanların yakalanma şekli, insan ve hayvan refahı ve sağlığına, iş sağlığı ve güvenliğine uygun standartlarda olmalıdır ve yönetmeliklerde ayrıntılı bir biçimde belirtilmelidir. Bakımevlerinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması, işaretlenmesi, hasta ve yaralıların tedavi edilmesi, beslenmesi, sahiplendirilmesi ve sahiplendirilemeyenlerin alındıkları yere geri bırakılması işlemleri aksatılmadan yapılmalıdır.
Belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü, kurulması zorunlu müdürlükler içerisinde yer almalıdır. Yeterince veteriner hekim istihdam edilirken, aynı zamanda hayvan sağlığı yardımcı personeli de istihdam edilmeli, diğer personelin de özel eğitimli olmasına dikkat edilmelidir. Büyükşehirlerde mutlaka Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı kurulmalıdır.Tüm ülke çapında acilen “kısırlaştırma seferberliği” yapılmalı, toplumu bilgilendirmek için kamu spotları hazırlanmalıdır.Sahipli hayvanların mikroçip ile kimliklendirilmesi işlemi kanunun süre sınırlandırması ile tam olarak başarıya ulaşmadı, kanunda revizyonla henüz sisteme kayıt edilemeyen hayvanlar için tekrar uygulama başlatılmalı, evcil hayvanını terk edenlere ağır yaptırımlar uygulanmalı, kaçak hayvan girişi ve üretiminin önüne geçilmelidir.