MEB’in 2019 Kasım’ında açıkladığı beş yıllık yol haritasında yer verilen hedeflere ulaşılamadı. Laikliği aşındırma peşindeki MEB asıl işi eğitimi unuttu.
Milli Eğitim
Bakanlığı’nın
(MEB) 2019-2023
yılları arasında
gerçekleştirmeyi
amaçladığı
hedeflerin yer
aldığı beş yıllık
stratejik yol
planı yolda
kaldı. 2019 Kasım ayında
açıklanan plan kapsamında
ilkokul ve ortaokulda ikili
eğitimin tamamen sona
erdirilmesi hedefleniyordu.
Öğrencilerin yüzde 18’i
ikili eğitime devam ediyor.
Kadın yönetici oranı
hedefi yüzde 21 olarak
belirlenmişti. Ancak hâlâ
bu oran yüzde 10’larda.
Milli eğitim
bakanları değişirken
kimi düzenlemeler
uygulamadan kaldırılıyor,
yerine yenileri konuyor
ama dini vakıf ve
derneklerle yapılan
protokollerden asla
vazgeçilmiyor.
Eğitim uzmanı Alaaddin
Dinçer, stratejik planda
yer alan ama tutmayan
hedefleri şöyle sıraladı:
– Yaş gruplarının net
okullaşma oranı hedefleri
stratejik planda okulöncesi
(3-5 yaş) için yüzde 55,
ilkokul ve ortaokul (6-13
yaş) için yüzde 100, liseler
için (14-17 yaş) yüzde
99.99 olarak belirlenmişti.
2023’ün sonunda aynı
yaş grupları için oluşan
oranlar; okulöncesinde
yüzde 48.46 ilkokul ve
ortaokullar için
yüzde 98.48 liseler
için yüzde 94.50.
– Ortaöğretimde
merkezi sınavla öğrenci
alan kurumların
kontenjanlarının yüzde
7’ye düşürülmesi
hedeflenmişti. Gelinen
aşamada kontenjanların
düşmesi bir yana oran
yüzde 16.43’e yükseltildi.
– Kurum yöneticiliğinde
kadın oranı hedefi yüzde 21
olarak belirlenmişti. 2023
Mart ayı itibarı ile kadın
yönetici oranı yüzde 10.
– Ücretli öğretmen
hedefi yüzde 5.5. Halen bu
oran yüzde 7.42.
‘İKİLİ ÇİLE’ BİTMEDİ
– Temel eğitimde
(ilkokul ve ortaokul) ikili
eğitimin sona erdirilmesi
için hedef “0”olarak
konmuştu. Bu hedefte de
büyük sapma görülüyor.
2023-24 eğitim öğretim yılı
başında ilkokul, ortaokul
ve liselerde öğrencilerin
yaklaşık yüzde 18’i ikili
eğitime devam ediyor.
– İlkokul, ortaokul ve
liselerde 30’un üzerinde
öğrenci bulunan şube
oranı yüzde 2023 yılı
sonunda yüzde 11 olarak
hedeflenmiş. 2023 öğretim
yılı başında bu hedefin
de gerçekleşmediği,
özellikle genel ortaokul
ve liselerde oranın yüzde
15 seviyelerinde kaldığı
görülüyor.
